Türkiye'de her yeri istila ettiler! Gördüğünüz an temastan kaçın

Türkiye'de her yeri istila ettiler! Gördüğünüz an temastan kaçın
Türkiye'deki deniz ekosistemleri, aslan balığı gibi istilacı türlerin popülasyonundaki artışla karşı karşıya. Bu durum, zaten aşırı avlanma nedeniyle baskı altında olan yerel balık türlerini tehdit ediyor. Dr. Erhan Irmak, yerli türlerin korunması gerektiğini ve aslan balığının yayılmasının önlenmesi için tedbirler alınması gerektiğini vurguluyor

Türkiye'nin deniz ekosistemleri, aslan balığı gibi istilacı türlerin popülasyonundaki artışla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, yerli balık türlerinin varlığını tehdit ederken, aşırı avlanma baskısı altındaki bu popülasyonların daha da zayıflamasına yol açıyor. Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak, aslan balığının yayılmasının, zaten hassas olan yerli türler üzerindeki baskıyı artırdığını ve bu türlerin temas edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

8f9793f1-c299db70-c8d3-47ce-83be-b7448136d784.jpeg

Aslan balığı, Türkiye sularına ilk kez ne zaman geldiği bilinmese de, 2014 yılından itibaren hızla çoğalmaya ve yayılmaya başladı. Dr. Irmak'a göre, bu yayılma özellikle Ege Denizi'nin güney bölgelerinde gözlemlendi ve batıya doğru ilerledi. Ancak yaz aylarında Kuzey Ege'de esen rüzgarların etkisiyle soğuk su tabakalarının yüzeye çıkması, sıcak suyu tercih eden egzotik türlerin kuzeye doğru yayılmasını sınırlayan bir faktör olarak işlev görmektedir. Bu doğal bariyer, aslan balığının Ege Denizi'nde daha kuzey bölgelere yayılmasını engellemekte ve ekosistemin dengesini korumaya yardımcı olmaktadır.

ba1acea0-c2adabb6-7d66-471f-978a-d8c786e351ad.jpeg

TEMAS EDİLMEMELİ

Aslan balığı, denizlerdeki varlığıyla dikkat çeken ve tehlike arz eden bir türdür. Dr. Öğr. Üyesi Irmak'ın belirttiğine göre, bu balığın vücudunda bulunan ve neredeyse her yerini kaplayan keskin dikenler, özellikle sırt yüzgeçlerinde yer alanlar son derece zehirli ve tehlikelidir. Bu dikenler, balıkçılar için ciddi yaralanmalara yol açabilmekte ve su altı dalıcıları ile zıpkınla avcılık yapanlar için risk teşkil etmektedir.

Aslan balığının eti ise zehirli olmamakla birlikte, temas edildiğinde tehlike yaratabilir. Meksika Körfezi ve Karayipler gibi bölgelerde aslan balığı popülasyonu hızla artmakta ve bu durum, resif ekosistemleri için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

b407372a-998b1671-7838-4621-9cfb-3ccdc9243ed6.jpeg

Yapılan araştırmalar, aslan balığının bu bölgelerdeki yem olabilecek balık popülasyonlarının yüzde 48'ini tükettiğini göstermektedir. Hareket kabiliyeti düşük olmasına rağmen ilginç görünümü sebebiyle diğer deniz canlıları tarafından kolayca fark edilmeyen aslan balığı, bu sayede avını kolaylıkla yakalayabilmektedir.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.