Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Rüzgar Hasan Kalkan

Rüzgar Hasan Kalkan

DİJİTAL İMGELER

Makber

Cenap Şahabettin (21 Mart 1870, Manastır - 13 Şubat 1934, İstanbul), Türk edebiyatının önde gelen şair ve yazarlarından biridir. Servet-i Fünûn edebiyatının kurucuları arasında yer alan Şahabettin, şiirde ve nesirde yenilikçi ve özgün bir üslup geliştirmiştir. Babası Osmanlı döneminde önemli bir devlet adamı olan Mahmud Celaleddin Paşa'dır. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamlamıştır. Daha sonra ise Mühendishane-i Berri-i Hümayun (Harbiye) ve Mühendishane-i Bahri-i Hümayun'da eğitim almıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşamış, Tanzimat ve Servet-i Fünun edebiyatının etkisi altında kalmıştır. Eserlerinde genellikle aşk, tabiat ve ölüm gibi temaları işlemiştir. Eserleri ile Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Şiirlerinin yanı sıra tiyatro oyunları da yazan Cenap Şahabettin'in en tanınmış eseri "Makber" adlı şiiridir.

"Makber", Türk şiirinin önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilir ve sanatçının duygu yoğunluğuyla dikkat çeker. "Makber", ölüm ve insanın kaderi gibi evrensel konuları işleyen bir yapıttır. Doğa betimlemeleri, mistik imgeler ve derin düşüncelerle doludur. Şiir, bir mezarın başında duran bir kişinin iç dünyasını ve düşüncelerini anlatır. Abdülhak Hamit Tarhan; “Makber, gönlümden doğmuş bir üzüntüyü kapsıyor iken, bazı taraflarınca benim, rivayet olunan, şairliğimle büsbütün yabancıdır. Okuyan birbirine benzemez iki lisân bulur ki, Makber’in belki iki adam tarafından yazıldığını zâhib olur.” diyerek eserin derinliğini vurgular. İnsanın dünya hayatının geçici olduğu ve ölümün kaçınılmazlığı gibi temalar, şiirin ana eksenini oluşturur Şiir, ölümün insan hayatındaki kaçınılmazlığını ve ölüm sonrası ebedi hayatı ele alır. Şehabettin, ölümün ardından gelecek olan ebedi yaşamı yalnızca bir son değil, aynı zamanda bir başlangıç olarak görür. Şair, insan hayatının geçici olduğunu ve herkesin sonunda ölüme doğru gittiğini vurgular. Ölüm sonrası dünyada insanların neyle karşılaşacaklarına dair bir tasvir sunar.

Makber, ölümün kaçınılmazlığına, insanın kaderine ve hayatın geçiciliğine odaklanır. Ölümün evrenselliği ve insanın varoluşsal durumu gibi derin konuları işlerken, aynı zamanda estetik bir zenginlik sunar. Şiir, Şehabettin'in dil ve üslup yeteneğinin örneklerinden biridir. Özellikle "Makber" gibi eserlerinde yoğun bir romantizm ve lirizm içerir. Şiirde geçmişe olan özlem ve anılar önemli bir tema olarak işlenir. Şair, geçmişte yaşanan güzelliklerin özlemiyle doludur ve bu özlemi ölüm sonrası ebedi hayatta bulmayı umar. Şairin kullanmış olduğu imgeler ve benzetmeler, okuyucuya görsel ve duygusal bir deneyim sunar.

Şiirde kullanılan dil oldukça edebi ve etkileyicidir. Yalın bir dille yazılmış olmasına rağmen derin anlamlar taşır. Şair, ağır bir atmosfer oluşturmak için sembolizm ve metaforlardan yararlanır. Ayrıca, şiirde kullanılan ritmik yapı ve uyaklar da dikkat çeker.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları