Türkiye’de yıllardır yeni bir anayasa yapılması konusunda tartışmalar vardı ancak bu tartışmaların geçen yıl CHP yüzünden harlandığını hatırladınız mı?
CHP’nin seçim stratejisi bahanesiyle öne sürdüğü “helalleşme politikası”nın arasında dikkat çekmeyecek şekilde gündeme getirdiği başörtüsü tartışmalarını hatırladınız mı?
İşte o tartışmalarla fitillenen ve iktidara resmen pas atan bir muhalefetin basiretsizliği sonucunda şu anda yeni anayasa konusu günlerdir gündemden düşmüyor.
Ya da bu fitili yakanlar için basiretsiz demek, artık basiretsiz diyenlerin basiretsiz olduğunu gösterecek noktada.
Belki de bilerek yapılmıştı…
3 Ekim 2022 tarihinde CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından başörtüsüne dair bir video paylaştı.
Tarihe özellikle dikkat çekmek istiyorum.
TÜİK, her ayın 3’ünde enflasyon verilerini açıklar.
Kılıçdaroğlu, tam da TÜİK’in enflasyon rakamlarını açıkladığı gün, enflasyonun yüzde 100’ü aştığı bir ülkenin en büyük muhalif partisinin genel başkanı olarak ekonomik krizi konuşmak yerine “başörtüsü” tartışmalarını yeniden gündeme getirmeyi ve suni gündem yaratmayı tercih etmişti.
Tarih, Kılıçdaroğlu’nu hiç affetmeyecek.
Hatta yıllar geçtikçe Türkiye’ye verdiği zarar, muhalif taban tarafından daha iyi anlaşılacak.
Bu zararlardan birisi de görüldüğü üzere, yeni anayasa konusuna kadar uzanıyor.
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de olmayan bir sorun için "Bedeli ne olacaksa olsun yaraları kapatmaya and içtim" dediği başörtüsü tartışmalarının iyi niyetle yapıldığının düşünüldüğü zamanlar geride kalmıştır diye ümit ediyorum.
Kılıçdaroğlu’nun attığı pası gole çeviren Cumhur İttifakı ise başörtüsünü anayasal güvence altına alma bahanesiyle yeni bir anayasa tartışmasını ileride patlayacak bir bomba misali ortaya bırakmıştı.
Hafızaları tazeledik.
İktidarın, 2002 yılından bu yana amacının ne olduğu zaten apaçık ortada.
Ancak, iktidara gerek basiretsizliğiyle gerekse attığı paslarla yardım eden muhalefetimizi de unutmamak gerek.
Şimdi dönüp bakınca; AKP, seçim mi kazandı yoksa CHP tarafından hediye edilen bir seçim mi söz konusuydu?
Özellikle 2017 yılı dahil olmak üzere ülkede yaşananlar hatırlandığında bu sorunun cevabı ‘Evet’tir.
Türkiye, iktidar ve muhalefet tarafından kıskaca alınmış bir halde, en kötü günlerini yaşamakta.
AYM’ye her fırsatta diş bileyen ve yeni anayasa değişikliğinin başaktörü Bahçeli’nin de dediği gibi “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, inşallah Türkiye değişmez”
Çünkü AKP iktidarının yapacağı anayasa değişikliği Türkiye’nin yararına olmayacak.
Bugünleri dahi arayacağımız yarınlara uyanmamak dileğiyle…
