Yaş 65... Yolun yarısı

Sevgili okuyucularım bizim ünlü bir şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı, "Yaş 35 yolun yarısı eder... " diye başlayan bir şiir yazmıştı. Buna karşın Hunza Türkleri de "Yaş 65 yolun yarısı" diyorlar... Gelin bu ihtiyar delikanlılara bir bakalım...

Hunza Türkleri, Hunza Vadisi''nde yaşayan dünyanın en ilginç topluluklarından biri. Uzun yaşamalarıyla tanınan, kanser ve diğer hastalıkların uğramadığı 100 yaşında hayatını kaybedene ise ''genç öldü'' denildiği topluluk Hunzalar...

Uzun yaşamalarıyla tanınan Pakistan''ın Türk asıllı Hunza halkı, doğal yiyeceklerle beslenme, bölgedeki temiz hava ile dans ve spora gösterdiği ilgiyle haklarında çıkan efsaneleri doğruluyor.

Ortalama 120 ile 130 yıl arasında yaşayan, bu özellikleriyle tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başaran Hunzalar kim?

Hunzalar (veya Buruşaski), Pakistan''ın Gilgit-Baltistan eyaletinde Karakurum Dağları ve Hindukuş Dağları''nın birleştiği bölgede Hunza, Nagar ve Yasin vadilerinde yaşayan tahmini 87 bin civarında nüfusa sahip, geçmişte Şaman şimdilerde ağırlıklı olarak İsmaili Müslüman olan bir etnik grup. Konuştukları dil ise izole bir dil olan Buruşaski dili. Yalnızca sözlü bir dil olan, edebiyatı bulunmayan Buruşaski, dil ailelerinin hiçbiriyle akrabalığı bulunamayan bir dil. Hunza Türklerinin neredeyse tamamı Müslümandır.

Bölgede yaşayanlarda herhangi bir kanser vakasına rastlanmadığı belirtilmektedir.

Çoğunlukla sebze ve meyve tüketen bölge halkları, kış şartlarına dayanıklı dağ keçileri ve koyunlarıyla çiftleştirdiği evcil keçi ve koyunların yanı sıra bölgenin meşhur büyükbaş hayvanı yak eti ile besleniyor. Bu hayvanlardan üretilen doğal ürünler dışında bölgenin en meşhur ürünü ise kayısı ve kayısı yağı. Hunza''da tüm yemeklerde tereyağı ve kayısı yağı kullanılırken kayısı, yemeklerin ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor.

Pakistan''ın en kuzeyindeki Gilgit-Baltistan''a bağlı 200 kilometrelik Hunza Vadisi''nde yaşayan Buruşo ve Vakhi halkları, 2 bin metrenin üzerindeki dağlık bölgelerde kışın gelmesiyle ülkenin geri kalanından aylarca izole halde yaşıyor.

Dünyanın en yüksek 50 zirvesinden 17''sine ev sahipliği yapan bölgede, özellikle kış şartlarında Pakistan''ın hareketli siyasi gündemi ve dünyadaki gelişmelerden uzak yaşayan halkların doğal yiyeceklerle beslenmesi uzun yaşadıkları efsanesini oluşturuyor.

Yazar Sujesh Gopalakrishnan''ın, "Hunza halkları ve 145 yaşına kadar uzanan sıra dışı yaşamları" makalesinde, Hunzalıların uzun yaşamasının sırrı olarak, fakirlikten kaynaklı yemek niyetine meyve suyu içmeleri, sebze ve meyveleri kurutarak ya da çiğ yemeleri, haftada 1 gün oruç tutmaları ve bölgenin coğrafi yapısı gereği sürekli egzersiz içinde olmaları gösteriliyor.

İngiliz yazar James Hilton''un 1930''larda sinemaya da uyarlanan Yitik Ufuklar (Lost Horizon) kitabında, Çin''den kalkıp Himalayalar''a inen uçakta yer alan 4 İngiliz''in götürüldüğü hayali Şangri-La''da uzun yaşayan, hastalanmayan insanlarla karşılaşıyor.

Kitabı Oscar ödüllü senarist Robert Riskin sinemaya uyarladı, filmi de 6 Oscarlı Frank Capra yönetti. Suyun tedavi ve terapi özelliklerinden bahseden "Su terapisi hakkında neredeyse her şey" kitabının yazarı Constantin Cerbu''ya göre Capra, filmde mekan olarak Hunza''yı canlandırdı.

Bu arada, TRT Belgesel''de yayımlanan ve yapımcılığını Hüseyin Kılıç''ın üstlendiği Doğunun Kayıp Siluetleri belgeseli de uzun yaşayan Hunzalıları konu ediniyor.

Hunza''nın erkekleri, ileri yaşlarına rağmen tarım ve hayvancılıkla ilgilenmeye devam ederken boş zamanlarında ise buz tutan göl ve havuzlarda buz hokeyi oynuyor. Günlük ayakkabılarıyla buz hokeyi oynayan erkeklerin yanı sıra gençler ve çocuklar da kıran kırana maçlar yapıyor. Takımlarda kız ve erkekler karışık olarak yer alıyor.

Okuma yazma oranının yüzde 77 olduğu bölge, Pakistan''da kız çocuklarının en yüksek seviyede eğitime katıldığı eyaletlerin başında geliyor.

Buruşo ve Vakhi halkları da Pakistanlıların genelinin aksine açık tenli, sarışın hatta bazen çekik gözlü olurken, bu iki halkın kökeniyle ilgili çeşitli iddialar bulunuyor. İki halkın da yerel dilinin Hint-Avrupa dil ailesine üye olması nedeniyle Hunzalılar batılı kökenlere sahip olduğunu düşünüyor.

Buruşo efsanelerine göre Hunza''nın,Makedonyalı İskender''in Hindistan seferi ardından bölgede kalan bir komutan tarafından kurulduğu, Hunzalıların soyunun ise bu komutana dayandığına inanılıyor.

İpek Yolu''nun geçtiği bu coğrafyada Orta Asya halklarıyla da ilişki içinde yaşayan Hunzalıların bu nedenle Türklerle akraba olabileceği de iddia ediliyor. Buruşo halkı ise açık tenli olmaları ve özellikle Orta Asya Türkleri''nin kıyafetlerine benzer kıyafetleriyle dikkati çekiyor.

Vakhi halkının ise Perslerle akraba olduklarına inanılıyor. Bugün Vakhiler, Pakistan dışında Afganistan, Çin, Tacikistan ve İran''da görülüyor.

İki halk da müzik ve dansa olan ilgilerini her yıl düzenledikleri festivallerle dünyaya duyuruyor. Müzikli eğlencelerde Türkiye''de de sıkça kullanılan zurna da çalınıyor.

Bu bölgede "Suranai" denilen zurnanın yanı sıra "Dadang" ve "Daamal" gibi vurmalı çalgılar, Orta Asya''ya özgü rebap ve dombra ile Güney Asya''ya özgü sitar gibi çalgılar da kullanılıyor. Pakistan''ın genelinin aksine kadın çalgıcılara sık rastlanan Hunza''da eğlenceler de karışık yapılıyor.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları