Türkleri Mülksüzleştirme

2020 yılının başından bu yana korona virüs salgını gerekçe gösterilerek tam kapanmaları yaşadığımız süreçte servet aktarımı ve sermayenin gücüne güç kattığı dönemi yaşamamızın ardından şimdi de deprem bahanesiyle mülksüzleştirme süreci resmi olarak başladı.

21 maddeden oluşan Kentsel Dönüşüm Kanunu, jet hızla TBMM’den geçti.

Kanunun ismine bakıldığında olası depremlere hazırlık kapsamında riskli binaların dönüştürülmesi için hazırlandığı pek tabii düşünülebilir.

Ancak gerek yeni düzenlemeyle beraber kentsel dönüşüm kararı için hak sahiplerinin üçte iki çoğunluğunun aranması zorunluluğunun kaldırılması gerekse yapıların tahliyesinin engellenmesi halinde güvenlik güçlerinin devreye girecek olmasıyla bu kanunun mülkiyet, barınma, hak arama hakkı ve konut dokunulmazlığı ihlalleri içerdiği ortada.

TAHLİYE ETMEK İSTENMEZSE İKTİDARIN POLİSİ DEVREYE GİRECEK

“Riskli yapı denetimi”, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idareler tarafından yapılabilecek.

Kiracılar ya da hak sahipleri denetimi ya da tahliyeyi engellerse, yapılar yetkililerin yazılı izniyle çilingir yardımıyla açılarak denetlenebilecek.

Ve yine her zaman olduğu gibi bu durumda da polis devreye girecek.

Yani, kişinin mülkiyet hakkına doğrudan bir saldırı gerçekleştirilecek.

Masraflar ise yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında mülk sahiplerinden tahsil edilecek.

Hak sahibinin borçlanmasının gerekmesi durumunda, borçlanma bedeli üzerinden hak sahibi ile sözleşme yapılacak ve borçlanma bedelinin tamamı ödenmeden tapu devredilemeyecek.

Yıllarca insanların asgari düzeylerde aldıkları maaşlarla sahip olduğu evler, iktidar tarafından bir çırpıda elinden alınacak. Bir de yetmezmiş gibi, mevcut durumda oluşan masraflar, ev sahipleri tarafından ödenemezse, yeni yapının tapusu devredilmeyecek.

İLK SIRADA İSTANBUL TÜRKSÜZLEŞTİRİLECEK

Sığınmacı, kaçak ve yabancı sayısının fazlalaştırılmasıyla İstanbul’u Türksüzleştirme süreci şimdi de İstanbul’daki Türkleri mülksüzleştirme süreci olarak devam edecek.

Büyük Marmara Depremi’nin en çok etkileyeceği şehir olan İstanbul’da, mülksüzleştirme kanunu ile seküler yaşam tarzının hakim olduğu ilçeler de dönüştürülecek.

İnsanlar hem evlerinden hem de rahatça yaşadıkları muhitlerinden olacaklar.

Örneğin, Kadıköy’deki eviniz “riskli” denilerek elinizden alınabilir ve onun yerine Bağcılar’dan Sultanbeyli’den bir ev verilebilir.

Bu süreçte muhalefet vekillerinin çoğunluğu ise TBMM’de kanun oylamasına gitmeyerek, iktidarın Türkleri mülksüzleştirme planına sessiz sedasız destek vermiş oldu.

Plan tıkır tıkır işledi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları