Türkiye Ay'a  gider mi?

Sevgili okuyucularım bu yazımda sizleri günlük rutinin dışına çıkarmak istiyorum. Malu 6 Şubat''tan beri içimiz kan ağlıyor. Bir yandan o meşum depremde hayatlarını kaybedenlere gözyaşı dökerken, enkazdan canlı çıkarılan hayatlara da sevinç gözyaşları döküyoruz. Allah bir daha Türk milletine böyle acılar yaşatmasın.

Şimdi size ilginç bulacağınız bir konuyu aktaracağım. Mars''a araştırma için indirilen son iki uzay aracı Curiosity ve Perseverance''ta, bir Türk bilim insanının imzası var: Prof. Dr. Behçet Açıkmeşe.

Türk bilim insanı Behçet Açıkmeşe, memur bir babanın çocuğu olarak 1970 yılında Rize''nin Ardeşen İlçesi''nde dünyaya geldi. İlk öğrenimini Ünye''de, orta öğrenimini Samsun Anadolu Lisesi''nde tamamladı.  Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği''ni 1992''de tamamlamasını takiben Amerika Birleşik Devletleri (ABD)''nin Indiana eyaletindeki Purdue Üniversitesi''nden burs kazandı. Master ve doktorasını Purdue Üniversitesi''nde Makine Mühendisliği, Uzay ve Uçak Mühendisliği Bölümü''nde tamamladı. Sonrasında ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (National Aeronautics and Space Administration - NASA)''nin Güdüm Kontrol Analiz Grubu''nda (JPL) görev almaya başladı. 6 Ağustos 2012 tarihinde Mars''a inen Curiosity adlı araştırma aracının geniş sahada veri toplayabilmesine katkı sağlayan algoritmalar üretti. 2021''de Perseverance adlı uzay aracının gelişimine katkı sundu. Washington Üniversitesi''nde akademisyenlik yapmaktayken Jeff Bezos tarafından 2000 yılında kurulan ve merkezi Washington''da bulunan havacılık ve uzay araştırma şirketi Blue Origin için müşterek proje çalışmaları yapıyor. Şirket, yeniden kullanılabilir fırlatma araçlarıyla uzaya erişimi daha ucuz ve daha güvenilir hale getirmeyi hedefliyor. Behçet Açıkmeşe, Dünyaya tekrar dikey iniş yapmasıyla dikkat çeken bu şirkete ait SpaceX roketlerinin yazılım algoritmalarının geliştirilmesinde de danışmanlık verdi. Açıkmeşe, Rize''yle havası benzediği için ABD''nin Seattle kentine yerleştiğini söylüyor.

Bugün Washington Üniversitesi''nde çalışmalarına devam eden ve Amazon''un sahibi Jeff Bezos''un kurduğu uzay araştırma şirketi Blue Origin''le ortak bir proje yürüten Prof. Dr.Açıkmeşe, JPL''de yaklaşık 10 yıl çalıştı. Ancak JPL''den ayrıldıktan 9 yıl sonra, Curiosity için geliştirdiği algoritma, 18 Şubat 2021''de yine Mars''a inen Perseverance isimli uzay aracına da uyarlanarak kullanıldı.

Açıkmeşe, geliştirdiği algoritmayı, şu şekilde anlatıyor: "Curiosity robotunu indiren ve yakın zamanda da Perseverance robotunun indirilmesinde kullanılan temelde dört tane önemli güdüm kontrol sistemleri algoritması var. ''Yedi dakikalık terör'' diyorlar, atmosfere dokunmayla yere inmesine kadar geçen süre. Bu algoritmalar uzay aracı üzerinde otomatik olarak bazı kararları veriyorlar ve uzay aracını kontrol ediyorlar. Işık hızıyla bir şey yolladığınızda oraya ulaşması yaklaşık 12 dakika sürüyor ama toplam iniş süresi 7 dakika. Dolayısıyla uzaktan kumanda imkansız.

Yere 20 metre mesafede aracı vinç indiriyor. O anda uzay aracını benim algoritmam kontrol etmeye başlıyor. O yukarıdaki aracı jetlerle döndürüp olabildiğince uzağa uçurmam gerekiyor ki oraya çakılmasın. Yani uzağa bir yere yollamam gerekiyor. Bunu yaparken de aşağıdaki tekerlekli robotu yakmamam gerekiyor.

Onu yakında bir yere düşürürseniz inceleme yapan robotlu araca engel olabilir. Bu da bir ton problem çıkarabilir. Dikkatle yapmazsanız oradaki robotu yakabilirsiniz. Roketten çıkan gazlar; oradaki sensörlere vurursa, zaten sıcak ve çok hızlı şekilde hareket eden gazlar, zarar verebilir. İyi kontrol etmezseniz, yakınlarda bir yere düşüp o bölgeyi kirletebilir. O zaman da robot orada araştırma yapamaz."

Açıkmeşe, hedefin aracı en az 200 metre uzağa göndermek olduğunu, 2012''de 650 metre; 2021''de de 700 metreden daha uzağa gönderildiğini söyledi. Yeni araçlara uyum sağlayabilecek algoritmanın Perseverance''a uyarlanması için en fazla bir saat çalışmışımdır" diyor.

Prof. Açıkmeşe, özel şirketlerin uzay yolculuğunda devreye girmesinin "Çok iyi olduğunu" düşünüyor:

"Özel şirketler çok daha cesur ve gözü pek davranıyor. Devlette halkın parasını harcıyorsunuz. Bu yüzden çok dikkatli harcıyorlar. Hata yapmak istemedikleri için tutucu davranıyorlar. Örnek vermek gerekirse; ben bu fikri 2004''te ortaya atıp NASA''ya sundum. Algoritması 2009''da her şeyiyle hazırdı. Denediler aslında, ama yüzde 100 gerekmedikçe kullanmamak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Çünkü her yeni teknoloji bir risk. Özel şirketler ise ''Bu bana biraz avantaj sağlayacaksa kullanırım'' diyor.

Kendisine Türkiye Uzay Ajansı''ndan bir teklif gelip gelmediğini ise şu şekilde cevaplıyor:

"Henüz bana bir talep ya da teklif gelmedi. Beni orada bilen insanlar da var. Türkiye''de aktif değilim. Belki o yüzden, ama henüz hiç kimse benimle iletişime geçmedi.

Teklif gelirse tabii düşünürüm. Yardımcı olabilirsem de çok iyi olur. NASA''ya çalıştığım için dışarıya çalışmam mümkün olmayabilir. Ancak eğer formal olarak yardım etmenin bir yolu varsa elimden geleni yaparım. Dünyaya roket veya herhangi bir uzay aracı indirme tecrübesi olan kaç kişi var? Güdüm kontrol sistemlerinde üç beş kişi var. Bu konuda işlerine yarayabilirim."

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları