AKP ve MHP başörtüsüne anayasal güvence getirmeye yönelik Anayasa değişikliği teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
İktidarın yıllardır diline pelesenk olan başörtüsü konusu, seçime aylar kala bir kez daha hortladı.

İktidar her defasında özellikle CHP’yi başörtüsü konusundan köşeye sıkıştırmayı kendisine politika edinmişken, gözler altılı masaya çevrildi. Altılı masada ise partilerin vereceği karar henüz netleşmedi. Ancak, iktidarın başörtüsü konusunu referandumla çözmek gibi bir isteği olduğu gözlemlenirken; muhalefet, konunun Meclis’te çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Muhalefetin düşüncesine göre; böylelikle, başörtüsü siyasi istismar konusu olmaktan çıkarılacak.

Ama konunun temeline bakıldığında Türkiye’de başörtüsü sorunu olmadığı apaçık ortadayken, siyasete örtü olsun diye gündemde tutulmaya devam edilen bu konu ile medyaya demokratik sansür uygulanmaktadır.

İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray’ın da dediği gibi “Sizce bu ülkede hala başörtüsü sorunu var mı?”

REFERANDUM KÖTÜ NİYETİ

Ülkemizde çocuklarımız tarikatların kirli ellerine bırakılmışken, enflasyon ve sığınmacı sorunu varken olmayan bir sorunun referanduma götürülmek istenmesinde kötü niyetin olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.

“DİNİ İNANCI GEREĞİ KIYAFET TERCİH ETMEK”

Bu teklifle, “dini inancı gereği başını örten ve buna uygun kıyafet tercih eden kadınlara" özel olarak güvence sağlanırken, başörtüsüz kadınlar için hiçbir hak sağlanmamaktadır.

Türkiye’de, hiçbir kadın başörtüsü taktığı için şiddete veya ayrımcılığa uğramazken, aynı durum başörtüsüz kadınlar için geçerli değildir.

Örneğin; İstanbul Çekmeköy’de hemşire Ayşegül T.’ye otobüste şort giydiği için tekme atan saldırgan Abdullah Çakıroğlu yakalandı. Çakıroğlu, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

Bu olaydan da yola çıkıldığında, başörtüsüz kadınların kıyafet özgürlüğü toplumun inisiyatifine bırakılmışken başörtülü kadınlar için anayasada değişiklik yapılması haksızlıktır.

Diğer yandan, kadınların kamu hizmetinde burka ve çarşaf benzeri kıyafet giyebilmesinin de önü açılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında başörtüsü teklifi laiklik ilkesine aykırıdır.

ANAYASADA DEĞİŞİKLİK ÇOCUKLAR İÇİN YAPILMALI

Eğer anayasada değişiklik yapılması gerekiyorsa öncelikle çocuklar için yapılması gerekmiyor mu? Çocuklara karşı işlenen suçlarda daha ağır cezalar olması gerekir. 6 yaşında cinsel istismara maruz kalan H.K.G’nin yaşadıklarını düşününce, “Neden okulda değildi?” sorusu akıllara geliyor. Bunun karşılığında ise onu okula göndermeyen ve istismar edilmesine göz yuman faillerin hak ettiği cezaları alması ve bunun anayasa ile güvence altına alınması şart.

******

Çocukların cinsel istismara uğradığı bir ülkede başka hiçbir konunun konuşulmaması gerekirken, “bu siyasetin konusu olmamalı” diyen yetkilileri de vicdan muhasebesine davet ediyorum, tabii varsa.