Roma'nın diz çöktüğü Boğarık Hatun

Türk kültüründe, Türk örfünde ve Türk adetlerinde kadının büyük bir öneme sahip olduğunu anlattık, durduk. Anlatmaya da devam edeceğiz . Türk tarihine baktığımızda, Türk kadını devlet yönetebilmekte, savaşçı olarak orduda bulunmakta, elçileri kabul etmekte, toylarda (meclislerde) kağanın yanında yerini almakta ve gerektiğinde de sözünü söylemektedir. Hatta ve hatta kağan olduğunda dahi devletin siyasi hareketlerine yön verebilmektedir. Tarihteki fermanlarda kağan ile birlikte hatununun da imzasının yer alması buna en büyük delillerden bir tanesidir. Dede Korkut Hikayeleri''nde Türk kadınının mücadeleci özelliği gözler önüne serilmektedir.

Orhun Yazıtları''nda İl Bilge Hatun''un yerinin vurgulanması devlet yönetiminde kadının yerini açıkça göstermektedir. Avrupa Hun Devleti''nde Bleda öldükten sonra eşi Arı-Han''a yaşadığı bölgenin yönetiminin bırakılması, ne denli bir anlayış olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Türk devlet geleneğinde, diğer ülkelerden gelen hediyelerin veya vergilerin içinde kadınlara özel hediyelerin gelmesi, kadının değerinin ne boyutta olduğunu açıklamaktadır. Bilge Kağan''ın ölümünden sonra tahta geçen oğlu Bilge Kutluk Kağan''ın yaşı küçük olması sebebiyle tam tabirle diyebiliriz ki devleti Pofu Hatun idare etmiştir. Türk devlet geleneğinde kadın han olabilirdi. Tomris Han, şimdilik elimizde bulunan bilgilere göre hem dünyanın, hem de Türk budununun bilinen ilk katun hanıdır. Ancak Türk tarihinde bir örnek daha bulunmaktadır. O da Sabarların (Sibirler) kadın hakanı olan Boğarık Hatun''dur.

Tarih 520''yi gösterdiğinde Sabarların hanı Belek (Balak) Han öldü. Tahta eşi Boğarık Hatun geçti. ''Boğarık'' ismi ''komutan'', ''kraliçe'' anlamına gelmektedir. 528 yılında Roma İmparatoru I. Justinianus, Sibirlerin hanı Boğarık Han''a türlü hediyeler takdim ederek Sasaniler''e karşı ittifak kurmak istedi. Teklifi kabul eden Boğarık Hatun, Roma ile ittifak kurdu. Roma da güçlü bir müttefik kazandı.

Doğu Romalı tarihçilerin kaynaklarına aldıkları bilgilere göre Boğarık Han''ın gücü, yüz bin kişilik bir orduya komuta etmesiydi. O günkü şartlarda Doğu Roma ordusunun kırk-elli bin kişi civarında olduğu göz önüne alındığında, Boğarık Han''ın ne derece bir gücü elinde tuttuğu anlaşılır. Ayrıca Doğu Romalı Prokopios''un belirttiğine göre Sibir Kağanlığı''nın ürettikleri öyle makineler vardı ki ne Doğu Roma''da ne de Sasaniler''de böylesine savaş makineleri hiçbir zaman olmadı.

Prokopios, üstelik bu devletin mühendisinin eksik olmadığını belirtyor. Boğarık Hatun, kimi zaman Doğu Roma ile kimi zaman ise Sasaniler ile ittifak kurmaya devam etti. Boğarık Han''ın ne zaman öldüğüne dair elde bir veri yoktur. İlerleyen tarihlerde Sabarlar zayıflamışlar ve 557''de bir başka Türk kavmi Avarlar''ın baskısına dayanamayarak kuzeye doğru çekildiler. Göktürk Devleti''nin hakimiyetini tanıdılar ve Göktürk Devleti''nin batı kolundan birisini oluşturdular.

Türk kadınının tarihteki yeri açıkça yazımızda görülmektedir. Türk kadını, Türk kültüründeki her alanda üstüne düşeni layıkıyla yerine getirmiştir. Bu misyon kimi zaman analık, kimi zaman savaşçılık, kimi zaman dış işlerini yönetmek, kimi zaman ise kağanlık olmuştur. Günümüzde ve gelecekte, özelde Türk kadınının genelde ise Türk Milleti''nin efsane üretmeye ihtiyacı yoktur. Çünkü başka ulusların efsane diye ürettiklerini, bizim atalarımız layıkıyla yaşamışlardır. Dolayısıyla Türk gençliğine özümüzü ve tarihimizi aşılamamız en büyük görevlerimizden biri olmak mecburiyetindedir.

Mustafa Kemal Atatürk''ün de dediği gibi:

Ey Kahraman Türk Kadını! Sen, yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları