Gripin, Eczacı Necip Akar tarafından kurulmuş olan ve o zamanki adıyla Gripin İlaç A.Ş. firmasının ürettiği ve Türk yapımı ilk ağrı kesici- ateş düşürücü ilacın adıdır. Seri üretimine 1931 yılında başlandı. Bu mucize ilaç günümüzde de halen üretilmektedir.

Gripin, ilk üretilen Türk yapımı ilaçlardan biri olması ve tanıtımının iyi yapılması nedeniyle halk tarafından oldukça benimsendi. Özellikle sıtmanın kol gezdiği yıllarda, kininli Gripin tek ilaç olarak kullanıldı. Bu da Türkiye''nin en ücra köşelerinde halk tarafından aranır olmasını sağladı. Türk malı Gripin''in etkin maddesi parasetamoldür.

Türkiye''nin ilk yerli ağrı kesici ve ateş düşürücü ilacı olan Gripin''in kurucusu Necip Akar 1904''te Nizip''te dünyaya geldi. Henüz 5 yaşındayken, İstanbul''a göç ettiler. 1920 yılında Eczacılık okuluna başladı. Üniversitede okurken, aynı zamanda eczane kalfalığı yaptı. Askerlik sonrası, ağabeyi ile ortak bir şirket kurarak, yerli malı kişisel bakım ürünleri üretmeye başladı. Ufak bir dairede büyük bir heyecanla çalışan 2 kardeş, Şampuan Cemil, Necip Bey Kremi ve Necip Diş Macunu isimli yerli ürünlerle piyasaya adım attılar. Ancak bu girişimleri tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı.

Başarısızlıkla sonuçlansa da ilk denemelerindeki hatalarını ve zayıf yanlarını görerek, daha çok çalışıp daha profesyonel bir marka yaratmaları gerektiğini anladılar. Üretime ara verdikleri dönemde piyasaya hakim olan Dandolin marka diş macununu incelemeye başladılar. Dandolin''in karşısına basit, akılda kalan ve çarpıcı bir isimle çıkmaya karar verdiler. O günlerde, yeni yeni yaygınlaşan ve büyük ilgi göre radyodan esinlenen Akar, "radyo" kelimesinin sonuna "lin" ilave ederek, "Radyolin" ismini ortaya çıkardı. 1927''de ruhsatı alınan bu yeni diş macununun adı da, tadı da Türk insanının fazlasıyla ilgisini çekti.

Türkiye''de ilk kez afiş reklamcılığı Radyolin''in tanıtımları için yoğun olarak kullanıldı. Bu büyük ilgi gördü. "Radyolin" 1 yılda 500 milyon sattı. Ardından Radyolin''in yakaladığı başarıyı taklit eden birçok diş macunu çıkmaya başladı. Bunun üzerine Akar, bir çıkış yolu aramaya başladı. "Savunmanın en iyi biçimi saldırı" diyerek, en büyük rakibinin yaptığını yapmaya karar verdi. Artık ağrı kesici üretecekti.

Şansına o yıllarda Türkiye''de ciddi bir grip salgını vardı. Baş ağrısından, diş ağrısına, soğuk algınlığından nezleye, romatizmaya, ateşten vücut ağrılarına kadar her derde deva olacak ilacın formülü sıkı bir çalışmadan sonra 3 yıl içinde ortaya çıktı. İlk diş macunu denemesinde marka isminin önemini kavrayan Necip Akar, vurucu bir isim aradı. Ağrı kesici alanında dünya markası olan Aspirin''in "in" ekini alıp, herkesi canından bezdiren "grip" sözcüğünün ardına yapıştırdı. Artık mucize ilaç "Gripin" için her şey hazırdı.

1935''te ruhsatı alınan Gripin, piyasaya çıkar çıkmaz satış rekoru kırdı. Adeta grip salgınına kelimenin tam anlamıyla ilaç gibi yetişti! Elde ettiği başarı sayesinde hemen Gripin fabrikasının kurulmasına geçildi. Gripin kısa sürede millî ilaç haline geldi. "Bir gripin al, hiçbir şeyin kalmaz" cümlesi halk arasında kendiliğinden doğup kulaktan kulağa yayıldı. Gripin''in tanıtım kampanyaları ve kutusu da kendisi kadar ilgi gördü. Gripin logolu duvar kağıtları ses getirirken, kutusunun üzerindeki "Baş ve diş, ağrı - ateş bütün ağrılara karşı" sözleri ve de başı ağrıyan kadın resmi bir hayli etkili oldu.

Necip Akar, 1950''li yıllarda bu sefer de yerli malı temizlik ürünleri üretmek üzere çalışmalarına başladı. Türkiye''nin ilk yerli malı el ve vücut sabunu olan Puro Temizlik Sabunu böylece doğdu. Puro efsanesinin doğmasında da yaratıcılığını gösterdi. Türkiye''de ilk kez uygulanan "uçaktan promosyon atma" yöntemi Puro sabun satışlarını da uçurdu. İstanbul semalarından yağan sabunlar hakkındaki konuşmalar müthişti. Necip Akar''ın ilkleri bununla da sınırlı değildi. Türkiye''nin ilk yerli çocuk maması Paro, temizlik tozu Fay, kan sulandırıcı Opon da onun imzasını taşıyordu.

1957 yazında arkadaşlarıyla birlikte çıktığı Boğaz gezisinde teknesinin motorları bozuldu. Terslikler birbirini izledi. Yardıma gelen balıkçı teknesi ve motorun çarpışmasıyla Akar''ın arkadaşlarından biri denize düştü. Yüzme bilmeyen arkadaşını kurtarmak için denize atlayan Akar, akıntıya kapıldı ve 53 yaşında, geride Gripin gibi ticari bir marka olmaktan öte millî kültürün ikonu olmuş bir değer bırakarak, hayatını kaybetti.

Başarı formülünde, azim, zeka, strateji, kararlılık ve cesaret etken maddelerini bir araya getiren Akar, bunlara yenilikçiliğini de etkileyerek el attığı her alanda fark yaratabildi. Necip Akar, Mümin Sekman''ın "İnsan İsterse" adlı kitabına da konu oldu. Ayrıca Birol Namoğlu, Evren Gülçığ, Arda İnceoğlu, Murat Başdoğan ve İlker Baliç''ten oluşan müzik grubu dillerden düşmeyen "Gripin" adını aldı.

Biz de zekasıyla millî değerlere değer katan Necip Akar''ı rahmet ve minnetle anıyoruz.