Kaderin garip cilvesi Nobel Ödülü getirdi

Değerli okuyucularım, bugün sizlere bir Nobel ödülünün hikayesini anlatmak istiyorum.

İskoçya''daki Ayrshire''m Lochfield kasabasında yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Çiftçinin adı Fleming idi. Bir gün tarlasında çalışırken, bir çığlık duydu. Vakit kaybetmeden sesin geldiği yere doğru koştu. Baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk... Bataklıktan kurtulmak için çaresizce çırpınıp duruyor. Çırpındıkça da batıyordu. Malum bataklıkta çırpındıkça batarsınız, sizi dibe çeker... Bu çaresiz çocuk, bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyor, yardım istiyordu.

Durumun vahametini anlayan çiftçi çabuk davranıp, boğulmak üzere olan çocuğu son anda bataklıktan çıkardı. Böylece çocuğu korkunç bir ölümden kurtardı.

Bu olaydan hemen sonra, çiftçi Fleming''in evinin önüne gelen gösterişli arabadan, şık giyimli aristokrat biri, elindeki gümüş bir bastonu destek alarak indi. Fleming''e kurtardığı çocuğun babası olarak tanıttı kendisini. ''''Oğlumu kurtardınız, size bunun karşılığını vermek istiyorum'''' dedi.

Yoksul ama onurlu çiftçi, ''''Kabul edemem!...'''' diyerek adamın uzattığı kesedeki çil çil paraları geri çevirdi. Tam da bu sırada kapıdan çiftçinin küçük oğlu Alexander göründü. ''''Bu da senin oğlun mu?'''' diye sordu aristokrat adam. Çiftçi Fleming, gururla oğluna bakarak "Evet!'''' dedi.

Adam devam etti: "Gel seninle bir anlaşma yapalım. Oğlunu bana ver!.. Onun iyi bir eğitim görmesini sağlayayım. Eğer karakteri babasına benziyorsa, ileride gurur duyacağın bir kişi olur". Çiftçi bu sefer durdu, düşündü. Şimdi evladının istikbali söz konusuydu. Bu teklife "Hayır" diyemezdi. Sonunda çiftçi Fleming''in oğlu aristokrat adamın desteğinde eğitim gördü.

6 Ağustos 1881 tarihinde dünyaya gelen Alexander Fleming, 1901 senesinde Londra Paddington''daki St. Mary Hastanesi Tıp Okulu''na yazıldı. Sonradan Londra Üniversitesi''ne bağlanan bu okuldan 1906 senesinde diplomasını, 1908 senesinde ise "akut bakteri enfeksiyonları" konulu teziyle de üstün başarı belgesiyle yüksek lisans derecesini aldı.

Londra''da St. Mary Hastanesi''nde Aşılama Bölümü''nde görev yaptığı 1924-1948 yılları arasında bilim araştırmalarında bulundu. 1927 senesinden başlayarak, penisilin cinsi içinde bir küfün özellikleri üzerinde incelemeler yaptı.

Fleming''in laboratuvarı her zaman dağınık olurdu. 1928 senesinin Eylül''ünde ise, bu durum bir avantaja dönüştü, laboratuvarın dört bir yanına dağılmış türlü deneyleri bir düzene sokmaya çalışıyordu. Sıraya koyarken her birini dikkatle inceleme ihtiyacını duydu. İlginç bir mantar kolonisi keşfetti, mantarlar Staphylococcus Aureus bakterisi tarafından sarılmış kaplarda yetişmişlerdi. Fakat dikkatle incelendiğinde görülecekti ki bu mantarlar, zararlı olmaya aday olan bakterileri yıkıyordu. Bunun anlamı kısaca; mantarın zararlı hücreleri yok ettiği ortaya çıktı. Bunun önemini hemen kavradı. Bir yıl sonra 1929''da Penisilin adını verdiği keşfi hakkında bir makale yayınladı.

İlerleyen zamanlarda buluşu üzerinde çalışmalarını devam etti. Bu çalışmaları ona 1945 yılında Nobel Tıp Ödülü''nü kazandırdı. Fleming, 11 Mart 1955 tarihinde 73 yaşındayken kalp krizi sonucu hayata gözlerini kapatacaktı.

İşin garibi; Fleming''e eğitimi için destek veren kodamanın oğlu, bir süre sonra zatürreye yakalandı. Onu ise Fleming''in keşfettiği Penisilin kurtaracaktı!... Fleming''e destek veren aristokratın adı Lord Randolp Churchill''di. Bataklıktan kurtarılan ve Penisilin ile hayata dönen oğlunun adı ise Sir Winston Churchill''di.

Ve gün gelecek Sir Winston Churchill, Birleşik Krallık (İngiltere) Başbakanı olacaktı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları