İthal düşüncelerle liberal feminizmin sonu transtan dayak yemektir

Trans aktivizm adı altında ithal düşüncelerle, kadınların sorunlarını ele almayan fikirlerle, bir avuç insanın "feminizm" diyerek söylediği sözler ve yaptığı uygulamalar, kadın mücadelesine zarar veriyor.

LİBERALİZM ETKİSİNDE FEMİNİZM OLMAZ

Liberal feminizm Türkiye’de de etkisini gösteriyor.

Son zamanlarda özellikle Twitter’da feminist olduğunu söyleyen kişilerin Türkiye’de kadınların sorunlarından bihaber olan söylemleri yaygınlaştırması, feminizmin liberal etkiler altında olduğunu gözler önüne seriyor.

Deprem bölgesinde kadınların utandığı için ped isteyememesine "Ped istemeye utanıyorsa ped vermem" sözleriyle karşılık verenler…

Evi başına yıkılmış, yakınlarını kaybetmiş depremzede kadınlar, toplumun çocukluğundan bu yana beynine işlediği tabuları neden tam da şu anda yıkmadığını sorgulayacak kadar toplumdan kopuk olanlar…

Mahrem alanların, beyanı “kadın” olduğu için kendisinin toplum nezdinde kadın olarak görülmesini isteyen erkeklere açılması gerektiğini savunarak cinsiyetsiz tuvaletlerin yaygınlaştırılmasını isteyenler…

Onlyfans’te kadınların “kendi rızasıyla” bedenini obejeleştirmesini özgürlük görenler…

Rızanın dünyada en kolay inşa edilen şey olduğunu unutanlar…

P*z*venk dijital olunca, p*zevenkliği düşüyor sanırım (!)

FEMİNİZM HER TÜRLÜ SİYASİ DÜŞÜNCENİN ÜSTÜNDEDİR

Feminizm, söz konusu olunca tüm ideolojiler bir tarafa bırakılmalıdır.

Erkek, benimsediği ideoloji uğrunda “iyi bir insan olma halinde” olabilir.

Ancak erkek, erkektir.

Komünizmle yöneltilen ülkede “Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir. Bu yüzden feminizme gerek kalmaz” kanısında olanlar…

Kadını “anne” olduğu takdirde insan yerine koyan siyasal islamcılar…

Atatürk’ün devrimlerini benimsemesine rağmen kadınları sadece kendi kafasındaki muhafazakar ölçülerde özgürleştirenler…

Kadını sadece emek ve direniş üzerinden ‘gören’ sosyalistler…

Ve daha niceleri…

Kadın hakları, partilerinizin ve ideolojilerinizin üstünde tepinerek istismar edemeyeceği kadar önemli bir konudur.

SİYASET, ETNİSİTE VE FON ETKİSİ ALTINDA KADIN HAREKETİNİN YÜRÜTÜLMESİ

Türkiye''de kadın haklarını savunmak için kurulan STK’ların çoğunluğu genellikle Avrupa Birliği tarafından fonlandığı için sığınmacı erkeklerin şiddet ve cinayet olaylarında sessiz kalmayı veya isimlerini sansürlemeyi tercih ediyor.

Ancak fail Türk veya Kürt erkeği olduğu zaman bu isimler sansürlenmeden verilir ve failin ifşa yoluyla cezalandırılması gerektiği düşünülür.

Türkiye feminizm alanı HDP sempatizanları tarafından işgal edilmiş durumda olduğu için 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşünde terörist Sakine Cansız’ın fotoğrafları bile elden ele dolaşmaktadır.

Doğu’da PKK için militan yetiştirenler Kadıköy’e gelince STK’ları işgal etmekten geri durmuyorlar.

Suçu işlediği sıralarda HDP’de milletvekilliği yapan Tuma Çelik’in Mardin''de evine davet ettiği bir kadına tecavüz ettiği gerçeğinin ortaya çıkmasının ardından sessiz kalan medya, STK’lar ve kadın hareketleri partizanlıklarını aşarak kadın haklarını savunamayacaklarını bir kez daha göstermişti.

Doğu’da kadınların PKK terör örgütü yüzünden öldürülmesine, tecavüze uğramasına ve kız çocuklarının dağa kaçırılmasına tek kelime etmeyenlerin Fatma Altınmakas olayını tartışması yine kadın cinayetleri üzerinden etnisite tartışmalarının yürütüldüğünün kanıtıdır.

Altınmakas, kocasının kardeşi tarafından tecavüze uğradıktan sonra kocası tarafından katledildi.

Kürtçe bilen tercüman olmadığı için Altınmakas’ın ifadesi eksik alındı.

Burada yetkililerin ihmali olduğu kesin.

Ama Altınmakas’ın ölümü üzerinden “Kürtçe” tartışmalarını alevlendirmek isteyenler, neden Doğu’daki aile yapısından söz etmezler?

Neden oradaki kadınların okuması için bölgeye giden öğretmenlerin katledilmesinden bahsedilmez?

Bir kere PKK tarafından katledilen öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ı andınız mı?

Madem, etnik tartışmalar yapacağız.

Fail Türk olunca, “Türk aile yapısı işte” diyenler, neden fail Kürt olunca Kürt aile yapısını dile getirmekten kaçınırlar?

Ama doğru siz işinize gelince Türk, işinize gelmeyince de Türkiyelisiniz.

8 MART FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜNDE KADINLARA SALDIRI

Translar, kadınların “Feminizmin öznesi kadındır” savına karşı çıkarak kendilerinin de feminizmin öznesi olduklarını öne sürdüler.

Geçen yıl yürüyüşe birkaç hafta kala başlayan bu tartışmalar giderek büyüdü.

Ancak, bu tartışmalar sadece sosyal medyadaki yazılı tartışmalarla kalmadı ve dün bir kadın, yürüyüş esnasında translar tarafından saldırıya uğradı.

Kadınların sadece yılda bir defa kendilerini ifade etmeye fırsat bulabildiği bir alanda kadınlara saldırma cesaretini gösterenler, bu haddi meydanda örgütlenen komiteden almaktadır.

Eğer ki komite, bu tartışmalara geçen yıldan bu yana nokta koymayı becerebilseydi, şu anda bir kadın sırf elindeki dövizde TERF yazdığı için saldırıya uğramazdı.

Sonuç olarak, etnisiteden, erillikten ve siyasetten ayrıştırılmamış feminizmin sonucunda kadınlar, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşünde saldırıya uğradı.

******

Emanet, namus ve istemediğimiz sürece anne değiliz.

Bunu er ya da geç anlayacaksınız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları