"İstanbul halkı için ağladım"

Sevgili okuyucularım dün Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Bandırma vapuruyla Samsun'a çıkışının 104. yılı idi. Bu vesileyle Atatürk'ün 7 Nisan 1924 tarihinde Yunus Nadi'ye verdiği ve 7 Mayıs 1924'te Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan demecini sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte Atatürk'ün Yunus Nadi'ye anlattıkları:

"Beni İstanbul'dan Samsun'a götüren vapur, Boğaziçi'ni arkada bırakıp Karadeniz'e girerken İstanbul ufuklarına baktım. Orada her çeşit savunma yasaklanmış, kalp ve vicdanları kan ağlayan, beyinleri yanan İstanbul halkı için ağladım, gözlerim yaşardı. Ancak bu sevgili kardeşlerin kesinlikle kurtulacağına o kadar emindim ki bu güven benim için avutucu oldu.

Bundan sonraki girişimler ve olaylar hemen hemen hepinizce bilinmektedir sanıyorum. Bununla birlikte İstanbul'dan ayrıldığım günle birlikte, o günden bugüne kadar ortaya çıkan olayların yazılmış ve korunmuş olan belgelerini düzenleyerek anılarımı yazmayı düşünüyorum. Bunu yapmayı gelecek nesil için, Türk Cumhuriyeti tarihi için bir görev olarak kabul ediyorum. Bilirsiniz ki, herhangi bir tarihi elimize aldığımız zaman onun gerçeğe uygun olup olmadığına inanmak için dayandığı kaynaklar ve belgeler araştırılır. Bizim şimdiye kadar doğru bir ulusal tarihe sahip olamayışımızın nedeni tarihlerimizin, belgeye dayanmaktan çok, ya birtakım övücü veya birtakım kendini beğenmişlerin gerçek ve mantık dışı sözlerinden başka kaynak bulamamak talihsizliğidir."

Ateşkesin kara günlerinde Paşa ile İstanbul'da pek çok kez konuşmuştuk. Anadolu'ya geçmeleriyle birlikte kuruluşlar birbirini izlemeye başlamıştı. Onlardan söz ettik, kısaca kongrelerden konuştuk. Bu konularda buyurdular ki:

"İstanbul'dan ayrılmak zorunluluğu İstanbul'da varolan kötü şartlarındandı. Anadolu'ya geçmekteki amacım, Anadolu'nun ortasında ve Türk milletinin büyük çoğunluğu içinde, Türk milletinin yüksek karakterine ve sarsılmaz kararlılık ve inancına dayanmaktı."

Mustafa Kemal Paşa ile

Samsun'a çıkanlar

1. Kurmay Albay Kazım Dirik Müfettişlik Kurmay Başkanı

2. Kurmay Albay Mehmet Arif Ayıcı Kurmay Başkanı Yardımcısı

3. Kurmay Binbaşı Hüsrev Gerede Birinci şube müdürü

4. Binbaşı Kemal Doğan Müfettişlik Topçu Kumandanı

5. Dr. Albay İbrahim Tali Öngören Ordu Sıhhiye Başkanı

6. Dr. Binbaşı Refik Saydam Sıhhiye Başkan Yardımcısı

7. Yüzbaşı Cevat Abbas Gürer Müfettişlik Başyaveri

8. Üsteğmen Muzaffer Kılıç Müfettişlik ikinci Yaveri

9. Yüzbaşı Ali Şevket Öndersev Müfettişlik Emir Subayı

10. Üsteğmen Hayati, Kurmay Başkanı Emir Subayı

11. Yüzbaşı Mümtaz Tünay

12. Yüzbaşı İsmail Hakkı

13. Yüzbaşı Mustafa Süsoy Karargah komutanı

14. Üsteğmen Abdullah, İaşe Subayı

15. Birinci Sınıf Katip Faik Aybars Şifre Katibi

16. Dördüncü Sınıf Katip Memduh Şifre Katibi Yardımcısı

17. 3.Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bele

18. Üsteğmen Hikmet Gerçekçi Alb. Rafet Bey'in yaveri

Bandırma vapurunun mürettebatı

Gemi süvarisi İsmail Hakkı Durusu

İkinci Kaptan Üsküdarlı Tahsin Kaptan

Çarkçı Başı Mehmet Ağa Oğlu Hacı Süleyman

Gemi Katibi İsmail

Lostromo Hasan Reis

Serdümen Göreleli Ali Oğlu Basri

Ambarcı Rizeli Süleyman Oğlu Mahmut

Ambarcı Silivrili Hasan Oğlu Mehmet

Tayfa Süleyman Oğlu Cemil

Tayfa Hüseyin Oğlu Rahmi

Tayfa Mesut Oğlu Temel

1. kamarot Muharrera Oğlu Hacı Tevfik (Ulusu) 1875 yılında doğdu. 1 Ağustos 1900' de 200 kuruş aylıkla Plevne Vapurunda kamarot olarak çalışmaya başlamış, 1 Ekim 1914' de Bandırma Vapuru'nun 1. Kamarotluğuna atandı.

Kamarot İbrahim Oğlu Mehmet

Kamarot Yamağı Mustafa Oğlu Halit

Ateşçi Koyunhisarlı Yusuf Oğlu Halit

Ateşçi Rizeli Arif Oğlu Mansur

Ateşçi Osman Oğlu Hacı Hamdi

Kömürcü Hasan Oğlu Mehmet

Kömürcü Mehmet Ali Oğlu Ömer Faik

Vinçci İsmail Hakkı

Vinçci Ali Oğlu Galip

Kaynak: Orhan Kızıldemir (Türk Deniz Ticaret Tarihi Araştırmacısı)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları