Göçük altında bile can dostlarımız yanımızda

Malatya''da deprem altındakileri kurtarma çalışması yapılırken durmadan ekiplerin önüne çıkıp, ayaklarına dolanan bir kedi ekibin işini zorlaştırır.

Kurtarma ekibinin çalışmasına zorluk çıkaran bu kediye sinirlenmeye başlayan ekip üyelerinden biri kediye dönerek; "Hadi var git yoluna kedicik bak enkaz altında kurtarılmayı bekleyen nice canlar var. Dolanma ayak altında. Miyavlayıp da durma. Sessiz olmalısın." diye serzenişte bulunur!

Bir türlü laftan anlamaz kedi... Ne pist demelerden, ne de kovalanmalardan... Aynı noktada miyavlar durur...

Ekipten biri, ekip şefine; "Abi bir bakıversek. Aynı yerde dolanıp duruyor. Belki o deliğin orada sıkışmış yavrusu vardır." Şef bu teklife ses etmez. Teklifi yapan, kedinin eşelediği yere yönelir. Ardından kulak kabartıp, seslenir: "Abi koş gel!.."

Şefle aralarında şu konuşma geçer:

-Ne oldu?

-Bir ses geldi aşağıdan.

-Kedi sesi mi?

-Yok bir yaşlı kadın sesi.

-Bir daha sesleneyim bir sessizlik olsa.

Ve sessiz olma emri verilir. Herkes susar...

-Kimse var mı?

Yaşlı bir kadın sesi gelir, kadın ses verir.

-Buradayız.

-Kaçıncı kattasınız?

-Beşinci kattayız.

-Kaç kişisiniz?

-İki küçük torunum, bir de ben....

-Bekleyin, sizi oradan kurtaracağız....

Saatler süren ekip, "hayat koridoru" oluşturup depremzedeleri o koridordan kurtarmanın peşinde iken, kedi de oradan hiç ayrılmadan bütün çalışmaları sessizce izleyip, beklemeye devam eder.

Ne zaman ki bu kurtarma çalışmasının sonucunda göçük altından iki çocuk, bir yaşlı kadın çıkartılır, hemen sedyelerin peşinden miyavlayarak koşar.

Enkazın altından çıkan yaşlı kadın, kedinin sesini duyar duymaz seslenir kediye;

"Aferin kızım, sen bizim kurtarıcımız oldun, aferin"

Ve oradaki herkes anlar aslında o kedinin neden oradan hiç ayrılmadan, sürekli deliğin etrafında dolaşıp, ikide bir o deliğe devamlı girip çıktığını. O da sahibinin peşinden hemen ambulansa binmiştir bile.

Can dostlarımız, göçük altında bile bizleri yalnız bırakmıyor, biz de onları yalnız bırakmayalım...

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları