Geyik muhabbeti

Merhaba sevgili okurlarım gelin bugün, "geyik muhabbeti" yapalım. "Geyik muhabbeti" dediysek, amacımız; saçma sapan, gevezelik düzeyinde söyleşme, uzun uzadıya lakırdı ederek zaman öldürmek değil.

"Sığın geyiği" diyebildiğimiz, taç boynuzlu geyik, geyikgiller familyasının ve karacagiller alt familyasının monotipik Alces cinsinden, Kuzey Avrasya ile Kuzey Amerika''da bolca yaşayan, kürek boynuzlu ve boynu sakallı, yarı sucul iri bir geyik türüdür. Yaşayan geyik türleri içinde en iri olanıdır. Hantal ve yavaş olsa da ürktüğünde ya da kızdırıldığında şaşırtıcı biçimde hızlı ve saldırgan olabilmeleriyle ünlüdür. Gündüzleri beslenen sığınların ana düşmanları kurt, ayı ve avcılardır.

En fazla sığın barındıran ülkeler içinde ilk sırayı 1 milyonla Kanada almakta onu, 700 binle Rusya, 400 binle İsveç, 120 binle Norveç, 115 binle Finlandiya takip etmekte. 19. yüzyıl ortalarına kadar Kafkasya''da oldukça yaygın olan ve Türkiye''de de görülen Kafkas sığını alt türünün popülasyonu bu tarihten sonra aşırı avlanma ve yaşam alanlarının yok olması yüzünden azalmaya başladı, nihayet 1810 yılında soyu tamamen tükendi.

Türkçede "ala sığın" adı "alageyik" olarak kullanılır. Türkçe yazılı kaynaklarda, yalın olarak sığın adı "alageyik" anlamında geçer. Alageyik Anadolu-İran kökenli olup Orta Asya''da bulunmaz. Türk Dil Kurumu''nun eski Osmanlıca yazılı kaynaklardan tarama yoluyla toparladığı tarama sözlüğünde "sığın" kelimesi "yabani geyik" ve "sığır" olarak tanımlanır. XVIII. yüzyıl Osmanlı coğrafyası yazarı Uluslu İbrahim Hamdi Efendi''nin el yazmasında sığın geyiği adı geçmektedir. Azericede hem "sığın" hem de "sığır" biçimi geçer. Kırım Tatarcasında "sığın" kelimesi "geyik" anlamındadır. Kâşgarlı Mahmud''a göre, Divânu Lügati''t-Türk''te "sığun" olarak geçer. Eski Kıpçakçada da "sığın" biçimi kullanılır.

Geçmişte daha geniş olarak Rusya''nın doğusundaki ormanlarda ve Çin ile Kore Yarımadası ve Japon adalarında da yayılım gösteren Amur ya da Ussur sığını da denilen Güney Sibirya sığını alt türü günümüzde yalnızca Rusya''da Doğu Sibirya''da, Amur bölgesinde, Moğolistan''da ve Mançurya''da ve de Japonya''da az miktarda görülebilmektedir.

***

Nara, Japonya''nın Nara idari merkezinin (prefektörlüğü) ve en büyük şehridir. Nara, merkezin kuzeyinde yer almaktadır. Yüzölçümü 276,84 kilometrekare, nüfusu ise 1 Ocak 2010 itibarı ile 368 bin 636 kişdir. Şehirdeki sekiz tapınak, mabet ve kalıntı olan Todai-ji, Saidai-ji, Kofuku-ji, Kasuga-taisha, Gango-ji, Yakushi-ji, Toshodai-ji ve Heijo Sarayı, Kasugayama Ormanı ile birlikte UNESCO Dünya Mirası olan Antik Nara''nın Tarihi Anıtları''nı oluşturmakta ve de yoğun turist çekmekte. Nara, 710-784 yılları arasında Heijo-kyo adıyla Japonya''nın başkentliğini yaptı.

***

Şimdi de, bu kadar geyik muhabbetini niçin yaptığımı söylemenin zamanı geldi...

Tarihi Nara şehrini sadece turistler ziyaret etmiyor, geyikler de ziyaret ediyor. Evet yanlış okumadınız; "geyikler de ziyaret ediyor"!..

Nara şehrinde, Ulusal Müze''nin hemen yanında her sene yaz boyunca bu çok ilginç olay meydana geliyor. Her gün gün batımına yakın saatlerde geyikler, bu parka gelip yaklaşık 1 saat burada dinlenip ortadan kayboluyorlar...

Bunun nedeni halen araştırılıyor...

Japonlar bu bölgeye "geyik toplanma yeri (shikidamani)" diyorlar.

Çok ilginç, ama bir o kadar da güzel görünüyorlar... Bu olayın özü, erkek ren geyiklerinin toplanarak yüz yüze birbirlerinin yüzünü ısıtması durumundan geldiği öne sürülüyor... Bu tanım ilk olarak geyik avcıları tarafından kullanılmış. "Geyik muhabbeti" sözünün de buradan çıktığı konusunda fikir birliği ediyorlar.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları