Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Yasası, yıllar sonrası da olsa nihayet çıktı. Bu yasadan milyonlarca kişi yararlanıyor. Ancak EYT''den, hâlâ pek çok kişi de mağdur durumda. Bu mağdurlar arasında stajyerler, çıraklar ve Bağ-Kur''lular başta geliyor.

Ben bugün "çıraklar"dan söz etmek istiyorum.

Bilindiği gibi genellikle küçük yaşta, bir zanaat öğrenmek amacıyla bir ustanın yanında çalışan kimseye "çırak" denir. "Ahilik" geleneğinin Türk toplumu üzerinde bıraktığı izlere göre "çıraklık"; "kalfalık" ve "ustalık"ın ilk basamağıdır.

Staj ve Çıraklık Sigortası mağdurları ellerinden geldiğince dertlerini şu şekilde dile getiriyorlar:

"Devletin bölünmez bütünlüğünün bir parçası Sosyal Adalet olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda gerçekten mağdur olan insanların sesini duyurarak haklarımızın verilmesini istiyoruz.

8 Eylül 1999 öncesi 1 gün uzun vade prim ödeme yaparak emeklilik hakkı elde edilmesine karşılık, 1-8 yıllara ulaşmış Staj ve Çıraklılik Sigortaları olan insanların emeklerinin en azından 1 gün kadar değerli olduğunu vurguluyoruz.

İstanbul''da, Bursa da, Ankara''da ve diğer tüm şehirlerde, siyasi parti ziyaretlerinde, internet sosyal platformlarda, fabrikada, bankada, plazalarda, alışveriş merkezlerinde, köyde, kasabada aslında bizleri görmeniz mümkün.

Tek derdimiz, devletin gözetiminde Staj ve Çıraklık Sigortamız''ın SSK başlangıcı olması. Böylece Anayasa''mızın "eşitlik" ilkesine uyulmuş olacak, ileride doğacak telafisi zor maddi haksızlıkların da bir "torba yasa"yla önüne geçilmesi dileğimizdir."

Elçiye zeval olmaz bizim görevimiz ilgililere hatırlatmak. Gerisi onlara kalmış...