Depremde sadece müteahhitler mi suçlu?

Başımız sağ olsun.

Ben bir Kahramanmaraşlıyım ve bize yaşanan bu acıları asla unutmam.

Bu yazıyı, 22 yaşında enkazda can veren, 4 yıl aynı sınıfta beraber okuduğum ve hayatımda tanıdığım en iyi kalpli insanlardan biri olan dostum Ziya’nın dinlediği şarkılar eşliğinde yazıyorum.

Ziya, basketbolu çok severdi. Hem oynamayı hem de öğretmeyi. Müzik dinlemek ve şarkı söylemek de onun tutkularındandı.

Spor akademisi açmayı hayal ediyordu…

Ama artık Ziya bunların hiçbirini gerçekleştiremeyecek.

Çünkü iktidarın, belediye başkanının, belediye görevlilerinin ve müteahhitlerin hatalı kararları yüzünden bir binanın altında hayata veda etti.

Siz nasıl oluyor da Ziya’nın ve binlerce insanın hayatını kararttıktan sonra rahatça uyuyabiliyorsunuz?

13 gündür yemek yiyemeyen bir halkın karşısında kendinize nasıl bakabiliyorsunuz?

Bu kadar mı vicdansızsınız?

Aslında aklımız sizin hiç pişmanlık duymayacağınızı biliyor ama yüreğimiz buna razı olmuyor.

Artık bize kusura bakmayın.

SİZİN HİÇ Mİ SUÇUNUZ YOK

Bilim insanları “Deprem ülkesinde imar affı, katliamdır” diye haykırırken imar affı için kanun teklifi sunmaya nasıl yüz buldunuz?

Şimdi halkın önüne birkaç müteahhiti feda ediyorsunuz ki öfkemizi onlara yöneltelim ve gerçek suçluyu gözden kaçıralım.

Müteahhitlere bu suçları işlemek için fırsat veren iktidarın hiç mi payı yok?

Bu müteahhite ruhsat veren AKP’li Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün hiç mi kusuru yok?

Jeoloji Mühendisleri Odası’nın kendilerine fay hattı üzerindeki binaların kentsel dönüşüme dahil edilmesi ve bu hat üzerinde inşaat izni verilmemesi konusunda uyarıda bulunmasına rağmen “Böyle bir rapor yok” diyen Hayrettin Güngör’ün hiç mi hatası yok?

Yıllarca AKP’nin elinde olan Kahramanmaraş’ın eski belediye başkanlarının hiç mi rolü yok?

Deprem bölgesi olan diğer 10 şehrin belediye başkanlarının hiç mi sorumluluğu yok?

78 kişinin öldüğü, 35 kişinin hala kayıp olduğu Rende Sitesi’nde kolonların kesilmesine ilişkin yapılan suç duyurusuna takipsizlik veren savcının hiç mi vebali yok?

99 depreminde 18 dakikada seferber olan TSK’yı 2 gün boyunca deprem bölgesine sokmayanların hiç mi günahı yok?

İktidarın da çöktüğü bu depremde uyum sağlayamayan AFAD ve Kızılay’ın hiç mi ayıbı yok?

İsmail Palakoğlu’nu İlahiyat Fakültesi mezunu olduğu halde AFAD Afetlere Müdahale Genel Müdürü olarak atayanların hiç mi yanlışı yok?

‘Delil niteliğindeki raporların’ bulunduğu Antakya Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü’nü hemen yıkmak isteyenlerin hiç mi gafleti yok?

Yapıtest sonuçlarının çıkmasını engellemek için binaya dozerle girenlerin hiç mi cürmü yok?

Yapanın yaptığı yanına kâr mı kalacak?

Öyle ki siz ‘pırıl pırılsınız’ da yine her şey “kader planı” oldu.

Şehit gazeteci Çetin Emeç’in de söylediği gibi:

Yapanın yaptığı yanına kâr kaldığı sürece bir daha yapacaktır

Hala içinde utanma duygusunu kaybetmemiş yetkililere de son bir sözüm var:

İstifa etmek, bazen yapılacak en onurlu davranıştır.

Bu yazımı başta dostum Ziya olmak üzere tüm kaybettiğim sevdiklerime armağan ediyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları