Cumhuriyetin enkazı üstünde tepinmek

100 yıl önce tüm umutsuzlukların arasında vatanımızı bir güneş gibi yeniden aydınlatan Cumhuriyetimiz, şimdilerde birkaç şirketin göz boyamak için yaptığı reklam filmlerinde anılması haricinde ne iktidarın ne de muhalefetin umurunda.

Orta Doğu bataklığında bizi diğer ülkelerden ayıran en büyük devrimimiz Laik Türk Cumhuriyeti’nin sadece Anayasa’nın ilk maddesinde sembolik olarak kaldığını fark etmeyenler için son 10 gün içinde yaşananlara bakmak bile yeterli gelmektedir.

İktidarın Gazze’yi gerekçe göstererek, tüm kutlamaları geçiştirmeye kamuoyu nezdinde ‘haklı bahane’ bulmasıyla, kurucu parti CHP’nin koltuk savaşlarından başını kaldırmamasıyla ve en önemlisi de Türk milletinin hamiyet yoksunluğuyla içinde bulunduğumuz ahval ve şerait içler acısı.

Geriye dönüp baktığımızda, Cumhuriyetimizin büyüklüğünü anlamamak için müthiş bir gayret içerisinde olma hali gerekir.

Ancak, şu gerçeği kabullenmek zorundayız. Türk milleti, Laik Türk Cumhuriyeti’ni koruyamadı.

Bizler, bu gerçeği kabullenmediğimiz ve enkazı üstünde tepinilen bir Cumhuriyet gerçeği olduğunu göz ardı ettiğimiz sürece Cumhuriyetimizi yeniden inşa edemeyiz.

Ne olursa olsun bu topraklardan ümidini kesmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle umutlanmak ve mücadeleyi sürdürmek zorundayız.

“Umutsuz durumlar yoktur.

Umutsuz insanlar vardır.

Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları