Suriye’de iç karışıklık çıktığı zaman kadınlar ve çocuklar ölüyor denilerek Türkiye’nin sınır kapıları Suriyelilere açıldı.
29 Nisan 2011'de, 252 kişilik ilk Suriyeli mülteci kafilesi Hatay, Reyhanlı'da yer alan Cilvegözü sınır kapısından giriş yaptı.
İlk kafilenin ardından Suriyeliler, akın akın Türkiye’ye gelmeye başladı ve Suriye’nin kuzeyi nüfussuzlaştırıldı.
Böylece düzenli birliği, karakolu, teşkilatlanması olmayan ve artık Türkiye’de iyi konuşlanamayan PKK’ya bir alan açılmış oldu ve PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG, bu bölgede en büyük destekçisi ABD’nin de yardımıyla güçlendi.
Artık Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG, SDG ve ÖSO bulunuyor.
ABD’nin Orta Doğu’daki nihai amaçları için hedeflenen bir bölge daha oluşturulmuş oldu.
Şimdi de Orta Doğu’da başka bir bölge olan Gazze için yine 7 Ekim’den bu yana türlü planlar yapılıyor.
İsrail’in Hamas’ı gerekçe göstererek sivilleri katlettiği Gazze’de insanlar göçe zorlanıyor.
ABD ve İsrail, yıllardır Filistin ve İsrail arasında süren çekişmelere bir son vermek niyetinde. Ancak, bunu Gazze’de ve Batı Şeria’da bulunan Filistinlileri göçe zorlayarak yapmak istiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın son bir haftadır süren diplomatik görüşmelerine dikkat ettiğimizde Gazze’de yaşayan 2 milyon insanın göç etmesi için gerekli koşulları hazırladığını görüyoruz.
ABD’nin istekleri ve amaçları gün gibi ortadayken yıllar önce Suriye’de düşülen bu tuzağa bir kez daha düşülmemeli.
Filistinliler yıllardır mücadele ettikleri toprakları bırakarak herhangi bir ülkeye göç etmemeli.
Türkiye’ye gelmeleri ise söz konusu bile olmamalı.
BOP için atılmak istenen adımlara bir kez daha zemin oluşturulmamalı.
İsrail, özellikle hava saldırıları ile Gazze’deki insanları tahliyeye zorluyor.
Bu nedenle; İsrail, bir an önce hava saldırılarına bir son vermeli ve Filistin-İsrail sorunu diplomatik yollarla çözülmeli.
“Mehmetçik Gazze’ye” diyenler, “Filistinlilere kapımız açık” diyenler ABD’nin ve İsrail’in ekmeğine yağ sürüyor.
Devletlerin askerleri değil artık uluslararası kuruluşlar devreye girmeli ve kamuoyu vicdanı rahatlatılmalı.
Gazze’de savaş suçu değil, insanlık suçu işlenmekte.
