AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın “Satacağız satacağız. Her şeyi satacağız. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız. Pamuk eller cebe. Yerli yabancı herkes gelsin” sözlerini hatırladınız mı?
İşte bu sözlerden sonra AKP iktidarı, Türk tarihinde görülmemiş bir özelleştirme politikasına imza attı ve atmaya da devam ediyor.
‘Muhalifleri’ bile ekonomiyi düzelteceğine inandıran Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önümüzdeki dönemde Elektrik Üretim A.Ş'ye (EÜAŞ) ait hidroelektrik santraller (HES) limanlar, otoyollar, köprüler ile arsa ve arazilerin özelleştirileceğini açıkladı.
Aylardır ülke ülke gezip yatırımcı bulmaya çalışan Şimşek, baktı ki olmuyor. AKP’nin ekonomiyi düzeltiyorum bahanesiyle değişmeyen politikalarına devam etme kararı aldı.
Şimdi o zamanları da hatırlarsak…
Sol liberal kesimin canhıraş bir çabayla AKP savunduğu, özelleştirmelerin zirveye ulaştığı, kumpasların yapıldığı ve AKP’nin toplumsal refleksi yok etmeye yemin ettiği yılları bir çırpıda görmezden gelebilenler AKP’nin o yıllarda ekonomiyi düzelttiğine nasıl da inanmıştı.
Özelleştirmelerle devletin altını kazan bir ekonomi politikasının uzun süre gideceğini zannederek yapıldığı sanılan dönemleri geçmeliyiz.
Ekonominin bu duruma gelmesi de özelleştirme politikaları da Türk devletinin ve milletinin çıkarlarını gözetmediği halde bilerek ve istenerek yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir.
Osmanlı dönemindeki kapitülasyonları dahi aratacak seviyeye ulaşan özelleştirmelerin sonu devletin sembolik olarak var olduğu bir yöne doğru gitmektedir.
Ki şu an da bile bir devletin hiçbir görevini getiremeyen bir AKP iktidarı ile karşı karşıyayız.
Adalet sistemi işlememektedir ve beraberinde toplumsal düzen bozulmuştur.
(Kemal Tahir’in de dediği gibi “Burada (adliyede) on dakika dolaşmak, temelleri birkaç yüzyıldır çatırdayan kocaman bir imparatorluğun neden çöktüğünü insana anlatabilirdi. Bir devletin, devrini tamamladığı, adaletin bu halinden belliydi”)
Halktan alınan vergilerle yapılan her şeyi özelleştirmeleriyle özel şirketlerin insafına bırakılmış bir millet.
Ve bu millet de sünepeleşmiş, milli bilinç/hafızasını kaybetmiş, toplumsal reflekslerinden arındırılmış, nevrotik bozukluğa hapsedilmiş, öz nefret yüklenmiş ve tüm değer yargılarını şeyleştirmiş bir hal içindedir.
Silkelen.
Türk milleti kaderini bir avuç gözü doymaz zenginin eline bırakamaz.
Bırakmamalı…
