Beyaz ırkın üstünlüğü veya İnsan Hayvanat Bahçeleri!

Batı dünyası, sığınmacıları en sert muameleye tabi tutuyor, onları insanlık dışı kamplarda adeta ölüme terk ediyor. Hele Yunanistan bunun en kötü örneklerini veriyor. Akdeniz''den ülkeye gelmek isteyenlerin botlarını delerek, azgın suların insafına bırakılıyor, karadan gelenleri ise her şeyine el koyarak, kış günü çırılçıplak soyarak ölüme terk ediyor.

Bütün bunlar Batı dünyasının yeni suçları değil. Bu konuda suç dosyaları bir hayli kabarık. Daha önce de ülkelerine sığınan yabancıları, "insan hayvanat bahçeleri"ne tıkarak onları bir yerde "seyirlik" hale getirmişler. "İlkel" olarak damgaladıkları bu insanları, adeta bir hayvan gibi vatandaşlarına göstermek için yapılan bu yerler 1958''lerin sonuna kadar sürdü.

19. yüzyıl sonlarında ve 20. yüzyıl başlarında süren bu insan sergilerinde, getirilenler çok kötü muameleye maruz kalıyor ve çoğunlukla da hayatlarından oluyordu.

Aynı dönemde Avrupa''da da Fransa, Norveç, Belçika, Almanya, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde bu uygulama sıkça görülüyordu.

Norveç 1914 yılında 5 ay süren bir "insan hayvanat bahçesi" kurdu ve Senegal''den 80 kişi getirip, Kongo Köyü adı verdiği yerde bu insanları sergiledi. Oslo''da yer alan bu sergiyi Norveç nüfusunun yarısı gezdi. Ayrıca 1889''da Paris''te düzenlenen Dünya Fuar''ındaki ana sergi 400 kişiden oluşan çeşitli ülkelerin yerli vatandaşlarıydı. Gelin Avrupa ve Amerika''nın bu karanlık yüzünü daha yakından tanıyalım:

Avrupa''da ve Amerika''da dünyanın dört bir yanından getirilen yerliler "insan hayvanat bahçeleri" adı verilen yerlerde kafeslere konulup "hayvan" gibi 1800''lerin sonu ve 1900''lerin ortalarına kadar sergilendiler. Televizyon ve internetin gibi teknolojiler ortaya çıkmasından ve dünyada turizm seferlerinin yayılmasından önce, insanların diğer kültürleri öğrenmesinin yolunu bu şekilde bulmuş oldu. Ayrıca, kaşiflerin ve maceracıların, ilkel kabileler hakkında yazdıkları hikayeler ve kitaplar, kabilelerin gelenekleri ve yaşam tarzı ile ilgili insanlarda uyandırdığı büyük bir merak da nispeten de olsa giderilmiş oluyordu.

O dönemde, ilkel kabilerden örnek kişiler alıp diğer insanlara gösterme fikri, daha fazla maddi kazanç arayan vahşi kapitalizmin temsilcilerinin ilgisini çekti. Ayrıca, antropologlar, diğer kültürler ve medeniyetler hakkında bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak için bu fikri altın bir fırsat olarak görüp destekledi.

"İnsan hayvanat bahçeleri", 19. yüzyıl Fransa''sına da yayıldı. 1870-1871 yılları arasında, Prusya Krallığı''nın ordusu tarafından Paris şehri kuşatıldı. Paris''in halkı hayvanat bahçelerinde sergilenen hayvanları avladı. Ancak Paris Belediye Başkanı, onların yerine başka hayvanları getirmek yerine, Paris''i özellikle Eyfel Kulesi''nin yakınına yayılan "İnsan Hayvanat bahçeleri" ile doldurdu.

Aynı zamanda, "insan hayvanat bahçeleri" Belçika''nın en büyük şehirlerinde de ortaya çıktı. 19.yüzyılın sonlarında, Belçika sömürge yetkilileri yüzlerce Kongoluyu halka sunmak amacıyla ülkelerinden zorla aldı.

1897 yazında, Belçika Kralı II. Leopold, Başkent Brüksel''in doğusunda bir "insan hayvanat bahçesi" kurulmasını emretti ve yaklaşık 260 Kongolu bu bahçeye taşındı. Birçok kaynağa göre, en az 1,3 milyon Belçikalı Kongoluları görmek için Brüksel''in doğusundaki "insan hayvanat bahçesi"ni ziyaret etti.

Avrupa''da "insan hayvanat bahçeleri" Afrikalılarla doluyken, Amerika''daki "insanat bahçeleri" Filipinlilerle dolduruldu. 1898''daki Amerikan-İspanyol savaşının döneminde, ABD''nin Filipinliler üzerindeki hakimiyeti nedeniyle Amerikalılar, en büyük eyaletlerine büyük sayıda Filipinliyi transfer etti.

ABD ve Batı Avrupa ülkelerine ek olarak, "insan hayvanat bahçeleri" kuzey ülkelerinde de ortaya çıktı. 1914 yılında Norveç''te Oslo şehrinde bir "insan hayvanat bahçesi" kuruldu. Bu bahçe Senegal''den getirilen en az 80 Afrikalı erkek içeriyordu ve aynı zamanda gösteriler muazzam bir halk katılımı sağlanıyordu. Bazı kaynaklara göre, Norveç halkının yarısının "Oslo İnsan Hayvanat Bahçesi"ni ziyaret ettiğini ve Senegal örf ve adetlerini öğrendiklerini doğruladı.

1889''da Fransız başkenti Paris''te düzenlenen uluslararası fuarında, "insan hayvanat bahçesi" de bulundu ve en az 18 milyon kişinin katıldığı bu küresel sergide 400 Afrikalı erkek sadece özgün kıyafetiyle, bazılar da çırılçıplak olarak sergilendi.

Yirminci yüzyılın başlarında, "insan hayvanat bahçeleri" beyaz ırkın üstünlüğü fikrini desteklemede önemli bir rol oynadı ve birçok antropoloğun evrim teorisi hakkında araştırma yapıp ırkçı kitaplar yayınlamasına neden oldu.

Ayrıca, 1904 yılında Missouri eyaletindeki St.Louis''de yapılan uluslararası serginin sona ermesinden sonra, Amerikalı antropolog WJ McGee, evrim teorisi hakkında yeni bir fikir geliştirmeye çalıştı. Bu Amerikan dünyasının algılarına dayanarak, her insan ırkı, insanın bugünkü biçimine doğru evrildiğini ve ırk ağacının en üstünde beyazlar bulunurken bu listenin en altı kısmında ise siyahilerin bulunduğunu öne sürdü.

Öte yandan, 1918''de Amerikalı Avukat Madison Grant, birçok ırkçı teorileri içeren bir kitap yayınladı. Grant''in fikirlerine dayanarak, beyaz ırkın bir Aryan ırkı ve insanlık için bir üst olduğunu düşündü. Bu nedenle dünyada beyaz ırkın egemenliğini sürdürülebilmek için geri kalan ırkların yok edilmesi gerektiğini düşündü.

"İnsan hayvanat bahçeleri" dünya tarihinde en ırkçı ve aşağılayıcı olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. Ancak tarihte buna benzer birçok ırkçı ve ayrımcı olay oldu ve başta sığınmacılara olmak üzere hâlâ da devam etmekte.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları