Sene 2003… AKP hükümeti, Ottawa Antlaşması’nı onaylayarak Türkiye sınırlarını savunmasız bırakmak için ilk hamlesini yaptı.

Sene 2013… AKP hükümeti, Avrupa Birliği’nin sınır koruyucusu olmayı ve ülkemize milyonlarca göçmenin akmasını kabul etti.

Sene 2023… AKP hükümeti, İngiltere’nin ‘ücretli’ sınır koruyucusu olmayı kabul etti.

Türkiye’nin Ottawa Antlaşması’na 2003 yılında katılmasının ardından antlaşma Mart 2004’te yürürlüğe girdi.

Türkiye, Ottawa Antlaşması’na katılarak ülkenin sınırları içindeki tüm mayınları temizlemeyi taahhüt etmiş oldu ve sınırlarımızı savunmasız bırakmak için ilk adımlar atıldı.

2011 yılına gelindiğinde Suriye İç Savaşı’ndan “kaçan” ilk Suriyeli grup, bugün bile hala sürecek olan göçmen statüsünü kullanarak Türkiye’ye giriş yaptı.

Türkiye’de kalmak istemeyen Suriyeli göçmenlerin hayali ise Avrupa’ydı.

2013 yılına gelindiğinde; AKP hükümeti, Erdoğan’ın yıllar sonra “Bugün Avrupa halkları kendi topraklarında huzur ve güven içinde yaşıyorsa Türkiye’nin ve Türk milletinin fedakarlığı sayesindedir” (23.02.2019 / Kahramanmaraş) demesine yol açacak Geri Kabul Anlaşması’na imza attı.

Böylece, Türkiye’nin Avrupa’nın rahatlığı için tampon bölge olmayı kabul ettiği resmileşti.

Erdoğan, her fırsatta ‘din kardeşliği’ vurgularıyla Türkiye’nin kapılarının göçmenlere açık olduğunu belirtti.

AB, bu kapsamda Türkiye’ye bugüne kadar 4,9 milyar Euro para ödedi.

Avrupa, Orta Doğu’dan gelen göçmenleri ülkesine almak istemeyerek AKP’yi sınır koruyucusu olmayı kabul ettirdi.

2023 yılına gelindiğinde; son 10 yıldır birçok ülkenin sorunu haline gelen göçmen konusunda en sert adımları atan İngiltere, kendisine çözüm ararken AKP yine bir yabancı ülkenin daha yardımına koşarak İngiltere için de sınır koruyucusu olmayı kabul etti.

İktidara geldiği ilk günden itibaren göçmenlere karşı sert bir tutum alacağını söyleyen Hint asıllı İngiltere Başbakanı Rushi Sunak, göçmenlerin yaşayacağı yüzen cezaevi uygulamasının ardından İngiltere’ye gelen kaçakları önlemek için Türkiye ile anlaşma imzaladı.

Söz konusu anlaşma ile Türkiye’den güvenlik güçlerinin, botların İngiltere’ye geçişini nasıl engelleyeceği henüz bilinmiyor.

Bu anlaşma gereği Türkiye’ye bir miktar paranın ödeneceği de ifade edildi ancak İngiltere Göç Bakanı Robert Jenrick, para miktarı konusundaki soruya yanıt vermedi.

Bir ay kadar önce İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın “göçmenleri uzak tutması” için Türkiye’ye 3 milyon sterlin gönderdiği de ortaya çıkmıştı.

Anlaşmanın duyurusunun İngiltere tarafından yapılmasıyla da anlaşılacağı üzere; AKP hükümeti yine ve yine yabancı devletlerin çıkarları için ulusal çıkarlarımızı göz ardı ederek, bir anlaşmaya daha imza attı.

Türk yetkililerden tam iki gün sonra anlaşmanın içeriğine dair hiçbir detay içermeyen bir açıklama gelmesi de Türk bürokrasisinin içine düştüğü içler acısı durumu bir kez daha gözler önüne serdi.

Türk milleti, devletinin kendileri adına aldığı bu kararı dahi İngiliz bakanların ağzından çıkan birkaç cümle ile öğrendi.

Sanki bundan 1 asır öncesine dönmüşüz, yine içeride ve dışarıdaki düşmanlar tarafından sömürge bir ülke olarak görülüyormuşçasına…